Translate

30 Mart 2016 Çarşamba


Kitch/Picasso/Manet..diğerleri... 


Picasso’nun ünlü Avignonlu Kadınlar tablosu, 1907 yılında büyük bir şaşkınlık ve hayal kırıklığına yol açar; Matisse tablo karşısında öfkelenir, “resmin modern hareketlerle dalga geçen sinir bozucu” ve “küstah bir şaka” olduğunu söyler. Oysa tablo, sanat tarihinde yeni bir dönemin, kübizmin başlangıcıdır.  

Picasso tepkiler üzerine, tam istediği gibi olmadığını düşündüğü tuvali stüdyosunda bir köşeye kaldırır, ancak otuz yıl sonra halka açık olarak sergiler. Günümüzde bu tablo, Picasso’nun standartlarının altında görülse de, bir sanat eseri olarak onu önemli kılan, “öngördükleri”; getirdiği yeniliklerle geleceği okumasıdır. 


AĞLAYAN ÇOCUK

Keman Çalan Kadın adlı, sahilde keman çalan, zayıf, çıplak, uzun bacaklı kadını tasvir eden resim ise tipik bir kitchtir. Tıpkı 80’ler ve 90’larda Türkiye’de adım başı rastladığımız Ağlayan Çocuk resmi gibi. Thomas Kulka, Kitch ve Sanat adlı kitabında ,“Sanat nedir, kitch nedir?” sorusuna, kitchin tartışmasız bir tanımını yaparak karşılık vermeye çalışıyor. 

Kulka, Hermann Broch’tan alıntılayarak, kitchin kesinlikle “kötü sanat” olmadığı görüşünde. Kitch, “sanatın antitezi”… Kulka, bazı konu ve nesnelerin kitche daha uygun olduğuna dikkat çekiyor: “Küçük yavru köpekler, gözü yaşlı çocuklar, kucağında bebeği ile anneler, arkasından güneşin battığı palmiyeli sahiller, neşeli dilenciler, mutsuz palyoçalar…” 

En önemli özellikleri, “duygusal açıdan oldukça yoğun olmaları”, “yeni ihtiyaçlar ya da beklentiler yaratmadan, sadece var olanları doyurmaları”. 

MANET NEDEN KİTCH DEĞİL? 

Kitch bir ürün, “hiç çaba sarfetmeden tanınabilir” ve “yorumlanması mümkün mertebe zahmetsizdir”. “Kitch kafa karıştırıcı değildir ve olamaz.”  

Kulka bu noktada, “...güzel ya da yüksek duygusal yoğunlukta olduğu düşünülen saygın sanat eserlerini kitchten ayıran nedir?” sorusunu yöneltiyor ve örnek olarak Eduard Manet’nin Un bar aux Folies Bergère tablosunu ele alıyor. Kulka, bu tablonun konusunun hemen ve çaba sarfetmeden anlaşılabildiğini belirtiyor. “Peki, bu durumda, bu resmi kitche karşı güvenlikli bölgede tutan ne?” diye soruyor: “Konu, bizim deneyimimizden daha üstün bir şekilde sunulmuş. Buradaki temel nokta, ‘resmin gerçek çevreyi daha değerli kılabiliyor olması.’ Sanatçı, tasvir ettiği nesneyi öyle bir biçimde dönüştürür ki, tablo, daha önce fark etmediğimiz ya da hissetmediğimiz bir şeyleri harekete geçirir.” 

OSCAR WİLDE 

Sanat, kitchten farklı olarak, insanı zihinsel ve duygusal olarak zenginleştirirken, görülmeyenleri de görünür hale getiriyor. Oscar Wilde’in, empresyonistler resmedinceye kadar Londra’nın sisini görmedikleri şeklindeki sözleri, sanatın dünyaya dair, insan zihninde meydana getirdiği “devrimler”i çok iyi tanımlıyor. Kitch, üretimin kitleselleşmesinin bir sonucu olarak kabul ediliyor. Sanat karşısında hem kolay anlaşılabilir, hem ucuza alınabilir… “Kitchin tuhaflığı, şüphesiz, hitap gücünden geliyor. İnsanlar kitchi seviyor, en azından çoğu seviyor. Ticari olarak kitch, ciddi sanatla başarılı bir biçimde rekabet ediyor. Reklam ajansları kitchin kitlelere hitap etme gücünü, ürünleri pazarlamakta kullandı tıpkı politik partilerin ideolojilerini pazarlamak için yaptıkları gibi.” 


DÜNYAYI ELE GEÇİRDİ 

Yazar, Jacques Sternberg’in, “Kitch dünyayı çoktan ele geçirmiştir. Eğer Marslılar dünyaya şöyle bir baksalardı muhtemelen onu kitch olarak yeniden adlandırırlardı” sözlerini aktararak, kitchin egemenliğini dile getirir. 

Kitchin, “sanatmış taklidi yapan bir sahtekâr” olduğunu ifade eden Kulka, edebiyattaki kitchin ürettiği boşluğun tanımını da şöyle yapıyor: 

“Kitch yorum gerektirmez. Dolayısıyla kitch edebiyatın dilinin yeterince basit, anlatım stilinin de gelenekçi olması gerekiyor. Görsel sanatlardaki kitch gibi, edebiyatta kitch de genellikle oldukça açık, hayal gücüne hiç gerek yok. (…) Kitch romanları okuyarak ufkumuzu genişletmenin ya da varoluşa dair gerçek bir iç görüye sahip olmamızın söz konusu olmadığı ortada. Gerçek edebiyattan farklı olarak kitch, duyarlılıklarımızı yoğunlaştırmıyor ya da daha rafine ayrımlar yapabilmemize yardımcı olmuyor. (…) Yarattığı duygu taklidi, o duyguyu hissetme kapasitemizi erozyona uğratır.” 


KITCH VE SANAT 
Thomas Kulka 
Çeviren: Gonca Gülbey 
Altıkırkbeş Yayın 
2014, 174 sayfa, 17,5 TL. 

Radikal Kitap 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder