Translate

2 Mart 2011 Çarşamba

Abdülhamit Döneminde Kitapçılar Arttı

“Düşün ve yazı özgürlüklerinin kısıtlanmış olmasına, basın üzerinde acımasız bir sansürün uygulanmasına karşın, özellikle çeviri alanında ve edebiyatta önemli yapıtlara rastlanmaktaydı.
“Dinin büyük baskısının yanısıra, Abdülhamit dönemi, dini kitapları dışında bir kitapçılığın yaygınlaşma ve ağırlığını duyurma dönemi oldu. Ciddi ve etkin olabilecek toplumsal, siyasal vb. gibi kitaplar yayınlanmasa bile, halk için yazılmış macera kitaplarının çevrilip, basılması halkı okumaya karşı duyarlı hale getirmekteydi.

JULES VERNE’NİN ROMANLARI

Jules Verne’nin romanları, Üç Silahşörler, Monter Kristo, Pardayanlar, Ekmekçi Kadın vb. gibi
romanlar kitapçıları zengin edecek düzeyde, peynir-ekmek gibi satılıyordu. Serüven, gezi ve fen konularındaki kitapların yanısıra ünlü polis romanları da Türkçeye de kazandırılmaktaydı. Padişahın bile polis romanları okumaya meraklı olduğu söyleniyordu. Bab-ı Ali’den Sirkeci’ye inen ünlü yokuşun (Ankara Caddesi diye sonraları ad alan) kitapçılarla dolması; düşün ve yazı yaşamının bir simgesi niteliğini kazanması o yıllara rastlar.



DİLDE ARILAŞMA BAŞLADI

“Çok sayıda kitabın basılması, kitap işinin ciddi bir ticaret halini alması dil konusunda önemli diyebileceğimiz dönüşümlere neden oldu. Yazma dili sadeleşti. Resmi yazışma dilinin ağdalı yapısını geride bıraktı, daha doğru bir deyimle üstünden attı. Kitap satışı açısından bu zorunluydu. Böylece dil arılaştı, konuşma dilinin duruluğuna yönelik zorunlu dönüşümleri geçirdi. Bu arada dilde arılaşma bir edebiyat sorunu olarak ele alınmaya başlandı.

DARWİN ÇEVRİLDİ

Abdülhamit dönemi, A. Mithat, Şemsettin Sami, Hüseyin Rahmi, Hüseyin Cahit, Ahmet Rasim gibi yazarların bir dizi çeviriler yaptığı yayınladığı dönemdir. 1908’den önce yayınlanan kitaplar tarandığında, Haeckel, Schopenhauer, Bürchner, Darwin, Renan, Taine, Spencer, Le Bon, Poincare, Ribot, Ricket, Flamaion, S. Mill, Flaubert, Balzac, Zola vb. gibi adlara rastlanmaktadır.”

(Türkiye’nin Demokrasi Tarihi 1839-1950, Tevfik Çavdar, İmge Kitabevi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder