Translate

2 Mart 2011 Çarşamba

“YENİ”nin Hikmeti ve Şinasi…

Bir şeyi ortadan kaldırmak istiyorsanız başına “YENİ” kelimesini ekleyin, sonrası gelir…

Tabii Şinasi’nin ne böyle birşeyden haberi vardı, ne de böyle bir niyeti…

Ama 19.yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı’nın önemli aydınlarından biriydi ve bilmeden bu adımı atan kişi oldu.

Sosyal-siyasi tarihçi Tevfik Çavdar, genç Osmanlı subayların Kırım’da aynı saflarda çarpıştıkları İngiliz ve Fransız meslektaşlarının etkisiyle meşrutiyet düşüncesine yöneldiklerini ve liberal görüşlerin yayıldığını anlatır:

“… bu eylemleri oluşturan ideolojik koşullar 1860’lı yılların başında ortaya çıkmaya başladı. İdeolojik koşulları oluşturan çekirdek, ‘Tasvir-i Efkar’ gazetesi çevresinde gelişti. Bu gelişimde Türk düşün adamı Şinasi’nin yeri ve etkisi büyüktür. ŞinasiYENİ OSMANLILAR’ hareketini başlatan kişidir. ‘YENİ OSMANLILAR hareketini pek çok akımlar etkilemiş olsa bile, hareketin fikirsel geleneklerinin temeli tek kişi tarafından atılmıştır; yapıtlarıyla Türk aydınlarına 19.yüzyıl Avrupa’sının sosyal ve politik görüşlerini tanıtan, şair Şinasi Efendi’dir.’

“ŞAİR EVLENMESİ”

Şinasi Türk kamuoyunca bir sanatçı, bir şair olarak tanınır. Oysa Şinasi, Türk siyasal yaşamındaki etkisi ile sanatçı yönünden daha önemli olan bir kişidir. Şair Evlenmesi adlı yapıtı Türkiye’de ilk çağdaş tiyatro örneği olması yanısıra, içerdiği ilerici düşünceleri yönünden de önemli bir aşamayı simgelemektedir.


PARİS’TE OKUDU

Şinasi bir subay çocuğudur, yani bürokrat aileden gelmektedir. Babası, o küçük yaşta iken öldüğü için yoksulluk içinde büyüdü. Rastlantıların sonunda diye niteleyebileceğimiz biçimde Mustafa Reşit Paşa’nın girişimiyle Avrupa’ya öğrenim için gönderilen gençlerin arasına katıldı. 1852 yılına kadar uzun bir süre (yaklaşık 10 yıl) Paris’te kaldı. (…) Nitekim bazı kaynaklara göre Şinasi 1848 devrimi sırasındaki siyasal eylemlere de aktif olarak katılmıştır. Diğer yandan Şinasi’nin Lamartin ve Renan’la tanıştığı, dönemin liberal çevreleriyle sıkı ilişkiler içinde bulunduğu bilinmektedir.”

BATILILAŞMANIN İDEOLOJİK TEMELİ

Şinasi’nin bir başka yanı da ‘reformlardan’ sözeden ve devlet yönetiminde sorumluluğu olmayan bir kişi oluşudur. Adeta halktan biri, sade bir aydın olarak bu önerilerini yapmaktadır. Şinasi Türkiye’de batılılaşmanın ideolojik temelini oluşturan kişidir. Onun düşüncesine göre batı kurumlarının Türkiye’ye getirilmesi, geriliğin aşılmasında en büyük adımın atılmasıdır.”

“YENİ OSMANLILAR CEMİYETİ”


Şinasi, Namık Kemal, Ali Süavi gibi muhalif aydınlar 1860’lı yılların ilk yarısında basın yoluyla bir kamuoyu oluşturmuştu ancak bir örgütlenmeden düşüncelerini uygulamaya geçiremeyeceklerini gördüler.

“Örgüt, 7 Haziran 1865’te Belgrat ormanlarında düzenlenmiş bir piknik görüntüsü altında kuruldu. Örgüt ilk zamanlarda ‘Yurtseverler Birliği’ adını almışsa da, kısa bir süre sonra bu adı, tarihte önemli bir yere sahip, ‘Yeni Osmanlılar Cemiyeti’ olarak değiştirmiştir.

(Türkiye’nin Demokrasi Tarihi, 1839-1950, Tevfik Çavdar, İmge Kitabevi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder