Translate

21 Şubat 2011 Pazartesi

Cemal Süreya'dan Ahmet Arif Yorumu

1944-55 arasında dergilerde yayınlanmış olmasına rağmen, kitabının ilk baskısını 1968 yılında yapan ve yaşamı boyunca başka kitap yayınlamayan Ahmet Arif’e (1927-1991), Cemal Süreya’nın(1931-1990) gözüyle bakınca, hiç farkına varmadığımız ayrıntıları görürüz:

AĞIT GİBİ

Ahmet Arif’in şiiri bir bakıma Nazım Hikmet çizgisinde, daha doğrusu Nazım Hikmet’in de bulunduğu çizgide gelişmiştir. Ama iki şair arasında büyük ayrılıklar var. Nazım Hikmet, şehirlerin şairidir. (…) Uygardır. Ahmet Arif ise dağları söylüyor. Uyrukluk tanımayan, yaşsız dağları ‘asi’ dağları. Uzun ve tek bir ağıt gibidir onun şiiri. ‘Daha deniz görmemiş’ çocuklara adanmıştır.”

“ŞAİRİN YÜZÜ İLE ŞİİRİ BENZER”

1959-62 yılları arasında Ahmet Arif’i tanıyan Cemal Süreya, ilginç bir teori dile getirir:
“Her şairin konuşma tarzıyla (hatta yüzüyle) şiiri arasında bir yakınlık, bir benzerlik vardır muhakkak; ama konuşmasıyla şiiri arasında bu kadar bir özdeşlik bulunan bir şaire ilk kez Ahmet Arif’te rastlıyordum. Onun şiiri, konuşmasından alınmış herhangi bir parça gibidir; konuşması ise şiirin her yöne doğru devamı gibi.”

ŞİİR VE DÜŞÜNCE

“Hiçbir zaman söyleve düşmez. Bir duygu sağnağı, imgeler halinde, sıra sıra mısralar kurar. Ama düşünce, dipte, her zaman belirli, ama sakin durur; çoğalır, büyük belki, ama kalın bir damar halinde hep dipte durur. Ahmet Arif, kendi şiirine en uygun yapıyı ve mısra düzenini bulmuş bir şairdir. Anlatımıyla, şiirin özü arasında özdeşlik vardır. En ilginç çıkışını desek daha yerinde olacak.

“BUGÜNKÜ ŞİİRİ HAZIRLADI”

“Özellikli imge konusunda yaptığı sıçrama onu bugünkü şiiri hazırlayanlardan biri yapmıştır. Zaten birçok şairin onun etkisinden geçmesi de bunu gösteriyor. (…) Yaşsız bir şiirdir Ahmet Arif’in şiiri. Günün değil, çağın değil, çağların ‘aktüalitesi’yle doludur. (…) Bir yerde tarihten önce yaşamış bir ozan konuşuyor sanırsınız, başka bir yerde en genç kuşağın bir verimi karşısında gibisinizdir. Bu bakımdan elli yıl sonra da yayımlansaydı aynı ilgiyi görecek, sevilecekti bence.” (1969)

(Hasretinden Prangalar Eskittim, Ahmet Arif, Everest Yayınları)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder