Translate

8 Ocak 2012 Pazar

Tolstoy SAVAŞ ve BARIŞ’ı Yedi Defa Yazdı…


Kelime işçisi Tolstoy’un, büyük eseri Savaş ve Barış’ı çok büyük bir emek vererek yazdığını, bir başka yazar Stefan Zweig’tan öğreniriz. Biyografilerini yazdığı çok sayıda kişiyle ilgili inanılmaz bir emek veren Zweig, Tolstoy’un çalışmasının ne anlama geldiğini en iyi anlayabilecek kişilerden biri olmalıdır:

Savaş ve Barış, iki bin sayfalık bu koca destan, yedi defa gözden geçirilip düzeltilmiştir; bu eserle ilgili taslaklar ve notlar büyük sandıkları doldurabilirdi. En ufak bir tarihi olay, her somut ayrıntı dikkat ve özenle belgelendirilmiştir; Borodino Savaşı’nı anlattığı sahneye objektif bir kesinlik kazandırabilmek için, Tolstoy, at üzerinde, elinde kurmay haritası olayın geçtiği yerde iki gün dolaşmıştır; hayatta kalan birinin ağzından, olayları süslemeye yarayacak ufak bir ayrıntıyı öğrenebilmek için trenle fersahlarca yol katetmiştir. Yalnızca bütün kitapları ve kütüphaneleri karıştırmakla kalmamış, ufacık bir gerçek parçası daha ele geçirebilmek için soylu ailelere sorular sormuş, özel mektuplardan ve bilinmeyen belgelerle dolu arşivlerden yararlanmıştır. Bu şekilde yıllar boyunca, on binlerce, yüz binlerce küçücük gözlem, tıpkı cıva damlacıkları gibi toplanmış, biriktirilmiş, sonunda yavaş yavaş ve onları birleştirecek herhangi bir şeye ihtiyaç olmaksızın, bir araya gelmişler, birbirlerine karışmışlar, böylece yuvarlık, tam ve kusursuz bir bütün yaratmışlardır.”

ROMAN BİTİNCE RUH ÇÖKÜNTÜSÜ…

“Yedi yıl boyunca Tolstoy günde sekiz saat, on saat çalışabilmektedir; bunun içindir ki, sinirlerinin son derece sağlam olmasına rağmen, bu adamın, her büyük romanından sonra bir ruh çöküntüsü geçirmesine şaşırmamak gerekir; midesi birdenbire çalışmaz hale geliyor, duyuları bulanıklaşıyor ve bocalamaya başlıyor; büyük bir eserini tamamladığı zaman her seferinde, bir rahatsızlık ve yetersizlik duygusuna, bir çeşit bunaltıcı hüzün duygusuna kaptırıyor kendini; her türlü uygarlıktan uzak bir yere, mutlak bir inzivaya çekilmesi, bir kulübede yaşayarak ve kımız kürü yaparak manevi dengesini yeniden kazanabilmek için Baschik’lerin yanına steplere gitmesi gerekiyor.”

(Dünya Fikir Mimarları, Cilt III, Stefan Zweig, İş Bankası Yayınları)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder