Translate

4 Haziran 2010 Cuma

Rilke’nin Sorusu: Yazmalı mıyım?

“Gözlerinizi dışarılara çevirmişsiniz; ama işte en başka vazgeçmeniz gereken şey. Kimse akıl veremez, yardım eli uzatamaz size, hiç kimse. Tek çıkar yol, gözlerinizi kendi içinize çevirmenizdir. Size yazmanızı buyuran nedeni araştırıp ele geçirmeye bakınız. Yüreğinizin ta en dip köşesinde kök salıp salmadığını araştırınız bu nedenin.

"YAZMASANIZ ÖLÜR MÜYDÜNÜZ?"

"Yazmanız diyelim ki yasaklandı, ölür müydünüz o zaman ya da yaşar mıydınız eskisi gibi, bunu açıklayın kendi kendinize. Özellikle şunu yapın: Gecelerinizin en kuytu saatinde kendinize şu soruya yöneltin: İlle de yazmam gerekiyor mu? Deşin içinizi, diplere inin, derinlerden bir yanıt ele geçirmeye çalışın. Ve bu yanıt onaylayıcı bir nitelik taşıyorsa, sorduğunuz sorunun karşısında, ‘Evet, yazmam gerekiyor’ gibi güçlü ve yalın bir yanıtla çıkabiliyorsanız, o zaman bu zorunluluğa göre kurun yaşamınızı; en sudan, en değersiz saatine varıncaya dek yaşamınızı bu içsel dürtünün simgesi ve kanıtı yapın. (…)

"GÖZLERİNİZİ DIŞARIYA ÇEVİRMEYİN"

"Bir sanat yapıtı, zorunluluktan doğmuşsa iyidir ancak. (…) Kendi içinize dalıp yaşamınızın fışkırıp çıktığı derinlikleri araştırın; yaşamınızın kaynağına ulaştınız mı, ille de yazmam gerekiyor mu? Sorusunun yanıtını ele geçirmiş olursunuz. (…) gözlerinizi dışarıya çevirmeniz ve ancak en içsel duygunuzun en sessiz saatinizde belki yanıtlayabileceği sorulara dışarıdan yanıt beklemeniz kadar bu gelişimi sekteye uğratacak bir başka şey yoktur.”

(Genç Bir Şaire Mektuplar, Rainer Maria Rilke, Cem Yayınevi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder